Jane, hayallerindeki işe, büyük bir film yapım şirketinde asistan olarak başlar. Ancak kısa sürede, iş yerinin ışıltılı dünyasının altında yatan rahatsız edici gerçeklerle yüzleşir. Jane'in günleri, patronunun bitmek bilmeyen taleplerini yerine getirmekle geçer. Kahveler, uçak biletleri, otel rezervasyonları derken, patronunun genç kadınlara yönelik uygunsuz davranışlarına da tanık olur. Şirketteki diğer çalışanlar ise bu durumu görmezden gelmeyi tercih eder. Jane, içinde bulunduğu bu ahlaki ikilemde ne yapacağını bilemez. Bir yanda kariyer hayalleri, diğer yanda vicdanı vardır. Sessiz kalmak mı, yoksa konuşmak mı? İşte bu soru, Jane'in tüm gününü kaplayan bir iç hesaplaşmaya dönüşür.
